Kendimizi iyi hissetme, iyilik hali (WELLNESS), artık neredeyse güzellik kavramının önüne geçti.

Egzersiz ,meditasyon,sağlıklı beslenme ,çeşitli bakımlar ve sıkı bir ‘özbakım( selfcare) rutinine sahip olmak wellness kavramının bir parçasıdır.Teknolojik gelişmelerin ivme kazandığı bu dönemde medikal estetik dünyası da en iyi sonuçlar için çalışmakta. Yeni yaklaşımlarda amaç yüz bölgesinde ,kişinin duygusal ihtiyaçlarını da göz önüne alarak ,kişiye özel bir medikal estetik anlayış geliştirdi.

Bu ,iyi yaş alarak kendimizin en iyisi olabilmek için çok önemli.

Medikal estetiğin geleceği;doğal sonuçlar veren ve zamana yayılan küçük dokunuşlardadır artık.

Bu küçük dokunuşlara ne zaman başlayalım konusu en çok sorulan konulardan birisidir. Genç yüzde olumsuz ifadeler fazla kendini belli etmezken ,yaş aldıkça yüzümüz bu tarz olumsuzluklara duyarlı hale gelir.

Yaş aldıkça yüzümüz bu tarz olumsuz ifadeler yerleşir ve iyi ve mutlu hissettiğimiz zaman bile bunu yansıtamayız. Sonuçta medikal estetiğe başlamanın yaşı yoktur fakat insanların ihtiyaçları bu yaşı belirlemektedir. Belki de 20 lerde ,30 larda bile ihtiyaç duyabiliriz.

Eskiden ciddi bir problem oluşana kadar erteleme ve sonrasında büyük ve kalıcı bir işlem yaptırma yönündeki yaklaşım yerine ,erken dönemde küçük sorunları fark edip,harekete geçerek çok daha iyi sonuçlar elde ediyoruz. Örneğin kaz ayağı çizgileri önce sadece gözlerimizi kısınca ortaya çıkar,daha sonra istirahat döneminde derin çizgiler olarak görünür ve son aşamada artık istirahat halinde de görünmeye başlar.

Bu döneme kadar hiç bir şey yapılmadan beklenirse ,basit ve doğal bir işlemle düzeltilemesi mümkün olmayacaktır. Küçük ve doğal dokunuşlar yapmak , artık ortak bir kanı .Ancak Doktorunuzun da bu konudaki yaklaşımı önemlidir.Çünkü doğru ve estetik bakış açısına sahip olmak da önemlidir.Her yüz şekli farklı bir yaklaşım isteyebilir.Bazen hastalar problemin görünür kısmına odaklanırlar ancak doktorun görevi bınu oluşturan yapıyı keşfedip, onu artadan kaldırmaktır.